Eylül 08, 2006

65

Yalnızlıktan çıldırmış insanlar (1)

Yeni taşınan oda arkadaşı önceki akşam hastaneye kaldırılmıştı. Hastaneye gitmek külfetinin yanında, bir haftadır tanıdıgı biriyle ne konuşacagını düşünmek içini boguyordu.

Narkozdan ayılmış, ancak hala yorgun kız, sevindi onu gördügüne. Dagılmış saçı başı arasından, agrı çekmekten çökmüş yüzüyle gülümsemeye çalıştı. Üzerinde hastalara giydirilen arkadan bagcıklı kötü bir forma vardı.

Yatagın yanındaki sandalyeye oturdugunda, kızın halsiz uzanmış bacaklarına ilişti gözü. Üzerlerinde hiç tüy yoktu. O, bu işi bırakalı çok olmuştu. Bacaktaki tüyleri almak gerektigi bile hatırından silinmişti.

Bu bacaklar hazırlıklıydı, görümlüktü, bekliyorlardı. Belli ki, dokunulacaklardı.

Kızın yok ettigi tüyleri, etinden büyüyen dikenler gibi canını yaktı.